Editörden…

Bir halk sağlığı hareketinin gereklilik ve imkanlarını tartıştığımız bu sayıyı mütevazı bir başlangıç sayıyor, tartışmayı 7. ve 8. sayılarda genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz. Tüm ilgililerini bu tartışmaya katılmaya çağırıyoruz

23 Aralık 2020 SAYI 6

Sendika.Org e-derginin 6. sayısıyla karşınızdayız. Kapaktan “Bize bir halk sağlığı hareketi lazım!” diye sesleniyor, bir halk sağlığı hareketinin gerekliliği ve imkânlarını tartışıyoruz.

COVID-19 pandemisi ile yüz yüze geldiğimiz sorun yeni bir virüs türünden ibaret değil. Çözüm de bir aşıdan ibaret olmayacak.

#UykularınızKaçsın diyerek bir kez daha devrimci dinamizmini gösteren kadın hareketinin bu güncel tartışmasının ele alındığı Mor Pusula dışındaki tüm yazıların konusu da halk sağlığı hareketinin gereklilik ve imkânları; iklim-su krizi tartışmaları da bu çerçevede ele alınıyor.

Salgını açığa çıkaran ve ölümcül kılan, öldürürken de işçiyi, yoksulu, kadını özellikle seçen, bu salgın sona erse bile yeni salgınlara kapıyı açık tutan kapitalist uygarlık asıl sorun olduğunu gizlemiyor.

Bu durum bizi çözümü yeni bir uygarlık tasarımında aramaya, tüm toplumsal çatışmaları anti-kapitalist bir halk sağlığı hareketinin olarak yeniden düşünmeye itiyor.

Devrimci Sağlık İş sendikası örgütlenme uzmanı Özgür Bozkurt’un “Bize bir halk sağlığı hareketi lazım!” başlıklı yazısı, pandemi sürecinin aynasında işçi hareketi başta olmak üzere toplumsal muhalefetin yapabildikleri, yapamadıkları ve yapabileceklerini özetleyerek bu süreçte halk hareketinin bir halk sağlığı hareketi olarak örgütlenmesi gerektiğini tartışıyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden Murat Çakır ise “Pandeminin dokuzuncu ayında işçi sağlığı mücadelesi: Ne durumdayız?” başlıklı yazısında geleneksel sendikal hareketin pandeminin ortaya koyduğu sorulara yanıt üretmekte zorlandığına ve işçi sınıfının a-tipik direnişlerinde kendini gösteren “hareket halinde arayış” çabalarına dikkat çekiyor.

Çevre mühendisi Sezen Özkan ve Uğur Cucu, su krizini ve pandemi bağlamında nasıl bir halk sağlığı sorununa dönüşebileceğine dair bir tartışma açıyor. Müge Ertürk’ün Türkçeleştirdiği Nicholas Loubere’nin “İklim felaketinin aşısı yok” başlıklı yazısı ise bu tartışmayı bütünlüyor. Loubere, iklim felaketi ve pandemi karşısında sonuçları hafifletmeye yönelik sistem içi reflekslerin yetersizliğini tartışırken solu da bu çerçevenin dışına çıkmamakla eleştiriyor.

Yine de aşı karşıtlarının sahneden inmediği bir anda aşının önemini geri plana itmemek için Dünya Sağlık Örgütü’nün aşı üzerine hazırladığı yazı dizisini Türkçeleştirerek okura sunuyoruz. Dizinin ilk yazısı “Aşı nasıl çalışır?”ı Sena Çenkoğlu çevirdi.

Daha önce farklı dönemlerde Sendika.Org’da yer verdiğimiz üç önemli çeviriyi de e-dergiye alarak bu tartışma bağlamında tekrar okurun ilgisine sunduk. Che Guevara’nın “Devrimci tıp üzerine”, M.R. Anderson, L. Smith ve V.W. Sidel’in “Toplumsal tıp nedir?” ve David Harvey’in pandeminin başında kaleme aldığı “Koronavirüsün kolektif açmazına karşı kolektif bir yanıt geliştirmeye ihtiyacımız var” yazılarının çevirilerini okumayanların artık daha da geç kalmamasını, okuyanların ise bugünün tartışmaları ışığında yeniden gözden geçirmesini diliyoruz.

Bu sayıyı mütevazı bir başlangıç sayıyor, tartışmayı 7. ve 8. sayılarda genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz. Yani tüm ilgililerini bu tartışmaya katılmaya çağırıyoruz.

Yazılarınızı [email protected] adresinden iletebilirsiniz. Sendika.Org e-dergi iki haftalık periyotlarla çıkmaktadır. 3 Ocak’a kadar ulaştırılan yazılar 7. sayıda, 17 Ocak’a kadar ulaştırılan yazılar 8. sayıda yer alacaktır.

Sendika.Org'a Patreon'dan destek ol